Günlük yiyecekler 75 milyon Amerikalıyı KANSERE maruz bırakıyor

Üç Amerikalıdan biri hala her gün fast food tüketiyor.

CDC'nin iki yeni raporuna göre 2021-2023 yılları arasında 20 yaş üstü 75 milyondan fazla yetişkin her gün hamburger, patates kızartması ve diğer yiyecekleri mideye indirdi.

Bunların 6 milyonu ise günlük kalorilerinin yarısından fazlasını fast food ile karşıladı.

40 yaşın altındaki kişilerin yaşlılara kıyasla fast food'a güvenme olasılıkları iki kat daha fazla. Bu bulgu araştırmacıları endişelendiriyor.

Genellikle koruyucu maddeler, kimyasallar ve düşük kaliteli yağlarla dolu olan işlenmiş gıdaların, sessizce DNA'yı yeniden yazdığı, hormonları bozduğu ve tümör büyümesini körüklediği düşünülüyor.

Çöp ve fast food tarzı yiyeceklerin kolon, meme ve pankreas kanseri gibi ölümcül hastalıklarla ilişkisi giderek artıyor .

Bu arada veriler çocukların bile bundan muaf olmadığını gösteriyor.

Çocukların ve gençlerin neredeyse üçte biri herhangi bir günde fast food tüketiyor ve bu, toplam kalorilerinin yüzde 14'ünü oluşturuyor. Bu da ilerleyen yaşlarda erken yaşta hastalık görülme korkusunu artırıyor.

Ancak bu çarpıcı rakamlara rağmen fast food tüketiminin önceki yıllara kıyasla azaldığı görülüyor.

Hızlı yiyeceklerden tüketilen kalori miktarı 2014-2023 yılları arasında yaklaşık yüzde 15 oranında düştü.

Çocuklar açısından ise bu rakamlar 2015 ile 2023 yılları arasında yüzde 18 düştü.

DRSONO Medical'ın Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı ve Teknoloji Sorumlusu Dr. Charles Carlsen, Daily Mail'e yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Artan harcamalar ve enflasyonun da bazı ailelerin fast food'u karşılayabilmesini zorlaştırması mümkün."

'Ayrıca obezite, diyabet ve kalp hastalığı gibi fast food ile ilişkili sağlık sorunlarına ilişkin farkındalığın artması, muhtemelen birçok kişiyi yiyecek seçimlerinde daha seçici olmaya teşvik etti.

Devamını oku

Hızlı yiyecekler aşırı işlenmiş gıdalardır; yani doymuş yağlar, şekerler ve genellikle ev yemeklerinde bulunmayan emülgatörler ve yapay boyalar gibi katkı maddeleriyle doludur.

Sonuç olarak kalp hastalıkları, bunama, obezite ve hatta kolon kanseri gibi bazı kanser türleriyle ilişkilendirilmişlerdir.

Yapılan son araştırmalar, bunların ABD'de 120.000'den fazla erken ölüme sebep olabileceğini, bunun da fentanil gibi başlıca öldürücü maddelerden daha fazla olduğunu ileri sürüyor.

Özellikle sütlü içeceklere, soslara ve işlenmiş etlere pürüzsüz ve tutarlı bir doku veren emülgatörlerin de kolon kanseriyle bağlantısı olduğu görülmüştür. Koruyucu bağırsak bariyerlerine saldırarak iltihaplanmaya yol açabilecekleri düşünülmektedir.

İltihaplanma hücre bölünmesini tetikler, bu da DNA hasarı ve kansere neden olan mutasyonların oluşma riskini artırır.

Her iki rapor da CDC'nin Ulusal Sağlık İstatistikleri Merkezi tarafından yayınlanan Ulusal Sağlık ve Beslenme İnceleme Anketi'nin bir parçasıydı.

'Fast food' 'restoran fast food/pizza' olarak tanımlandı.

Verilere göre, Ağustos 2021 ile Ağustos 2023 arasında 20 yaş üstü yetişkinlerin yüzde 32'si her gün fast food tüketti.

Bunlardan yüzde 11'i kalorilerinin dörtte birini veya daha azını fast food'dan alırken, yüzde 12'si ise diyetlerinin yarısına kadarını fast food'dan karşıladı.

Yaklaşık yüzde 9'u, yani 6 milyonu, günlük kalorilerinin yarısından fazlasını hamburger, patates kızartması ve shake'lerden karşıladı.

Veriler, çocukların ve gençlerin yaklaşık yüzde 30'unun her gün fast food tükettiğini gösteriyor. Yaklaşık yüzde sekizi, kalorilerinin yarısından fazlasını tüketiyor.

Ve özellikle ergenler, küçük çocuklardan daha kötü durumdaydı. Günlük kalorilerinin ortalama yüzde 15'ini fast food'dan alıyorlardı, bu da 11 yaşın altındaki çocukların iki katıydı.

Dr. Carlsen şunları söyledi: 'Giderek daha bağımsız hale gelen ve daha fazla harcama gücüne sahip olan gençler, fast food'a yönelme eğiliminde oluyor. Genç çocuklardan farklı olarak, gençler kendi yeme kararlarını verme eğilimindedir ve bazen kolaylık veya akran davranışları tarafından yönlendirilirler.

'Ayrıca, çok sayıda genç, fast food restoranlarında yarı zamanlı işlerde çalışıyor ve bu da bu davranışın daha da yerleşmesine neden oluyor.'

Genç yetişkinler genellikle yaşlı nesillerden daha fazla fast food tükettiler. Fast food, 20 ila 39 yaş arasındaki yetişkinlerin kalorilerinin yüzde 15'ini ve 60 yaş ve üzeri yetişkinlerin yüzde sekizini oluşturuyordu.

Dr. Carlsen bu web sitesine şunları söyledi: 'Genç yetişkin vatandaşların yoğun hayatlar yaşaması muhtemeldir ve bu nedenle rahat ve hızlı tüketime ilgi duyarlar. Yaşlı vatandaşlar da zamanla daha iyi yaşam tarzlarına sahip olmuş veya evde yemek yemek için daha iyi fonlara sahip olmuş olabilirler.'

Raporda ayrıca eğitim düzeyine de bakıldı.

En azından üniversite eğitimi almış yetişkinlerin fast food yeme olasılığı en yüksekti. Üniversiteye başlayıp bitirmeyenler günlük kalorilerinin yüzde 13'ünü fast food'dan alırken, hiç üniversiteye gitmemiş veya lisans derecesi olanların yüzde 11'i fast food'dan aldı.

Ve genel olarak daha kilolu yetişkinler, zayıf akranlarına göre daha fazla arabada yemek siparişi veriyorlar.

CDC yetkilileri ayrıca kilo ile fast food tüketimi arasındaki ilişkiyi de inceledi.

Obez Amerikalılar kalorilerinin yaklaşık %14'ünü normal kilodaki insanların %10'una kıyasla fast food'dan aldılar. Bu %33'lük bir farktır.

Bu, fast food ve aşırı işlenmiş gıda tüketimini obeziteyle ilişkilendiren çok sayıda araştırmayla örtüşüyor.

Ancak veriler, hem çocukların hem de yetişkinlerin geçmiş yıllara kıyasla daha az fast food tükettiğini gösteriyor.

Yetişkinler arasında fast food tüketimi 2013-2014'te yüzde 14 iken, 2021-2023'te yüzde 15 düşüşle yüzde 12'ye geriledi.

2015-2018 yıllarında çocukların ve gençlerin yüzde 36'sı herhangi bir günde fast food tüketirken, 2021-2023 yıllarında bu oran yüzde 30'du ve yüzde 18'lik bir düşüş yaşandı.

Yeni raporlarda bazı kısıtlamalar vardı; bunların başında katılımcıların belirli gıdalara ilişkin veri eksikliği ve kronik sağlık sorunlarının olmaması geliyordu.

Dr. Carlsen şunları söyledi: 'Hızlı lokantalardaki tüketim azalıyor olsa da, hala Amerikan tüketim alışkanlıklarının merkezinde yer alıyor. Fiyat, sağlık bilinci ve kolaylık hala tüketim davranışının önde gelen belirleyicileri, ancak işler yavaş yavaş değişiyor.'