Nordic diyeti nedir ve neden kalp sağlığı için en iyi diyet türlerinden biri olarak kabul edilir?

İskandinav diyeti, taze ve yerel malzemelerin tüketimine dayanan bir diyet türüdür. Ayrıca, 'MyProtein' web sitesinin açıklamasına göre, Danimarka, Finlandiya, İzlanda, Norveç ve İsveç gibi İskandinav ülkelerinin geleneklerinden yararlanarak sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzını da teşvik eder.

Dünya Sağlık Örgütü'ne (WHO) göre bu diyet, toksik gıdaları içermediği için en sağlıklı diyetlerden biri olarak kabul ediliyor.

İskandinav diyeti , patates, sebze, çilek, tam tahıllar, lahana, elma, armut, yulaf ve fermente süt gibi geleneksel İskandinav temel gıdalarının tüketimine dayanmaktadır.

Beslenme uzmanı Ana Chezzi, "Çok tatlı, çok şekerli veya çok fazla uyarıcı içeren şeyleri karıştırmıyor. İçerisindeki tüm sebzeler antioksidanlar açısından oldukça zengin. Bunlar arasında , A, C vitaminleri ve lif açısından zengin olan patates, havuç, balkabağı, pancar, rezene ve kereviz gibi yer altında yetişen kök sebzeler de var," diyor.

Öte yandan bu diyet, protein kaynağı olan baklagillerin daha fazla tüketilmesini önerdiği için et tüketimine karşı çıkıyor.

İnsanlar genellikle İskandinav diyetini Akdeniz diyetiyle karıştırır. Her ikisi de sağlıklı ve faydalı olsa da, aralarındaki temel fark kullanılan yağ türüdür.

'MyProtein' adlı web sitesine göre Akdeniz bölgesi zeytinyağını temel besin kaynağı olarak kullanırken, İskandinav bölgesi sağlıklı tekli doymamış yağlar açısından zengin olan ve bitki bazlı bir omega-3 yağ asidi olan alfa-linolenik asit içeren kanola yağını tercih ediyor.

İspanyol Endokrinoloji ve Beslenme Derneği'nden (SEEN) endokrinoloji ve beslenme uzmanı Juan José López, "Ayrıca, İskandinav diyetinde süt ürünleri ve türevlerinin daha fazla tüketilmesiyle karakterize edilirken, geleneksel Akdeniz diyetinde bunların varlığı o kadar önemli değildir ve genellikle fermente gıdalara dayanır ," şeklinde yorumda bulundu.

Dünya Sağlık Örgütü'ne (WHO) göre, İskandinav diyeti, kardiyovasküler hastalıklar, tip 2 diyabet, kanser ve hipertansiyon, obezite gibi risk faktörlerini azaltmadaki faydaları nedeniyle öneriliyor.

DSÖ belgesinde, "Gastronomi kültürü geleneğe dayanır, ancak aynı zamanda değişime ve yeni fikirlerin benimsenmesine de açıktır. Bu durum, İskandinav diyetinin yükselişi ve hem yeni hem de kültürel olarak özgün olan Akdeniz diyetinin birçok çeşidiyle kanıtlanmıştır." denildi.

Öte yandan, Ulusal Sağlık Enstitüleri'nde yayınlanan bir araştırmada, bu beslenme düzeninin hiperkolesterolemisi olan kişilerde kan lipid profillerini ve insülin duyarlılığını iyileştirmeye yardımcı olduğu, ayrıca vücut ağırlığını ve kan basıncını klinik olarak önemli seviyelere düşürdüğü açıklanmıştır.

Beslenme uzmanı Claudia Sempé, "Lif bağırsak hastalıklarını önler. Omega-3 ise kardiyovasküler riski önemli ölçüde azaltır. Dahası, bu tür bir beslenme sağlıklı ve dengeli bir kilonun korunmasına yardımcı olur ," diye savundu.

DİJİTAL ERİŞİM YAZISI