Vanderbilt profesörü: Çin'de bulunan yeni koronavirüs suşundan neden korkuyorum?

Önde gelen doktorlar, yeni koronavirüsün ortaya çıkışına tepki göstererek, virüsün insanlara yayılmasını bir 'olasılık' olarak nitelendirdi.

Çin'in kötü şöhretli Wuhan Viroloji Enstitüsü'ndeki araştırmacılar, Covid-19'un başlangıcını ürkütücü şekilde anımsatan sahnelerde, yarasalarda yaşayan modifiye edilmiş türü tespit ettiler.

HKU5-CoV-2'nin pandemi virüsüne şaşırtıcı derecede benzemesi, en kötüsünün sona ermesinden sadece iki yıl sonra tarihin kendini tekrarlayabileceği korkularını tetikliyor.

Yeni virüs, enfekte ettiği kişilerin üçte birini öldüren daha ölümcül bir koronavirüs türü olan MERS'e daha da yakın.

Vanderbilt Üniversitesi Tıp Merkezi'nde koruyucu hekimlik ve bulaşıcı hastalıklar profesörü olan Dr. William Schaffner, DailyMail.com'a yaptığı açıklamada, yeni keşfedilen bu virüsün henüz insan popülasyonlarına geçtiğine dair bir belirti olmasa da, 'dünyanın bu olasılığa hazırlanması gerektiğini' söyledi.

Virüsün keşfi, tehditlerin gizlendiğini ve rehavete kapılmaya zaman olmadığını gösteriyor dedi.

Dr. Schaffner, "Bu yeni keşif, doğada hala insan nüfusuna sıçrayabilecek birçok potansiyel virüs salgını tehdidinin bulunduğu gerçeğini güçlendiriyor." dedi.

'Dünyanın her zamankinden daha hazırlıklı olması gerekiyor çünkü hızlı seyahat, dünya nüfusunu sıkı bir şekilde birbirine bağlıyor.

'Halk sağlığı konusunda uluslar arası işbirliği şarttır.'

Koronavirüsler üzerindeki çalışmalarıyla 'Yarasa Kadın' lakabıyla tanınan Çinli virolog Shi Zhengli, HKU5-CoV-2'nin keşfine öncülük etmiş ve bulguları bu ay Cell adlı bilimsel dergide yayımlanmıştı.

Testler, HKU5-CoV-2'nin Covid-19'un arkasındaki virüs olan SARS-CoV-2 ile aynı şekilde insan hücrelerine nüfuz ettiğini gösterdi.

Dr. Schaffner, koronavirüslerin tür değiştirerek insanlara doğrudan yarasalardan bulaşabildiğini, ancak aynı zamanda 'ara konak' adı verilen diğer hayvanları enfekte ederek de bulaşabildiğini ve daha sonra bu hayvanların virüsün insanlar için kaynağı haline geldiğini söyledi.

CIA ve diğer istihbarat teşkilatlarının, Covid'i yanlışlıkla Wuhan laboratuvarının sızdırdığına ve küresel bir pandemiye yol açtığına inanmalarına rağmen, Çin'de ve dünyanın diğer yerlerinde pandemi potansiyeli olan henüz keşfedilmemiş virüsleri tespit etmek için devam eden araştırmalara tam destek veriyor.

'Bu, dünya halk sağlığı topluluğunun bir sonraki salgın durumunda en iyi şekilde hazırlanmasını sağlar' diye ekledi.

Riskli virüs araştırmaları, Covid'in ortaya çıkmasına yol açtığı endişesiyle yaygın eleştirilere konu oldu.

Yasa koyucular, virüsün kökenleri hakkında daha fazla bilgi edinmeleri için Amerika'nın casusluk teşkilatlarına baskı yaptı ve bu durum karantinalara, ekonomik çalkantılara ve milyonlarca ölüme yol açtı.

Ocak ayında CIA'in, Kovid salgınına neden olan virüsün büyük ihtimalle bir laboratuvardan kaynaklandığına inandığı ortaya çıkmıştı.

Bulgular, Biden yönetimi ve eski CIA Direktörü William Burns'ün talebi üzerine tamamlanan bir raporda yer aldı.

Başkan Donald Trump'ın ajansın başına seçtiği John Ratcliffe'in emriyle gizliliği kaldırılıp yayımlandı.

Ayrıntılı bulgu, ajansın kanıtların bütününün laboratuvar kökenini doğal kökenden daha olası kıldığına inandığını gösteriyor. Ancak ajansın değerlendirmesi bu sonuca düşük bir güven derecesi atfediyor ve kanıtların yetersiz, kesin olmayan veya çelişkili olduğunu öne sürüyor.

Dr. Schaffner, salgın hastalıklar söz konusu olduğunda halkın güvenliğini en üst düzeye çıkarmak için neler yapabileceği sorulduğunda, en son aşılar konusunda güncel olmanın kilit öneme sahip olduğunu söylüyor.

Sonuç olarak şöyle diyor: 'Şu anda on yıllardır görülen en ciddi mevsimsel grip salgınının ortasındayız, Covid enfeksiyonları ve RSV enfeksiyonları da arttı. Bunlar acil gerçek tehditler.

'Bu virüslerin yol açtığı ciddi hastalıkları önlemeye yönelik aşılar mevcut, ancak yeterince kullanılmıyor.

'Bu ciddi viral enfeksiyonların yıllık mevsimsel etkisini azaltmak için nüfusumuzun daha fazlasını bu aşılarla aşılamalıyız.'

Dr. Schaffner'ın endişelerinin aksine, Johns Hopkins Sağlık Güvenliği Merkezi'nde profesör olan Dr. Amesh Adalja, HKU5-CoV-2 suşunun 'endişe verici bir şey olmadığını' söylüyor.

HKU5-CoV-2 ile ilgili çalışmaların laboratuvar ortamında yürütüldüğünü ve 'insan sağlığına yönelik yakın bir tehdit veya pandemi' tespit edilmediğini söyledi.

Dr. Adalja, 'Kimsenin özel bir önlem almasına gerek yok' diye ekliyor.

Virüsün yeni bir keşif olmadığını, bazı özelliklerinin ilk kez 2006 yılında izole edildiğini vurgulayan tıp uzmanı, şöyle devam etti:

Ancak diğer bilim insanları, yeni verilerin HKU5-CoV-2'nin diğerlerine göre 'türler arası enfeksiyona yakalanma potansiyelinin daha yüksek' olduğunu gösterdiğine inanıyor.

Ancak bunun insanlara yayılma potansiyeli 'henüz araştırılmayı bekliyor.'

Yeni HKU5-CoV-2, merbecovirüs patojen ailesine ait bir koronavirüstür.

Merbecovirüsler, yarasalar ile insanlar arasında Kovid-19'un geçişine aracılık ettiği düşünülen pangolinler ve vizonlarda tespit edildi.

Bayan Zhengli ve bilimsel ekibi, bunun 'bu virüslerin yarasalar ve diğer hayvan türleri arasında sıklıkla türler arası bulaştığını' gösterdiğini yazdı.

'Bu çalışma, yarasalarda insan [hücrelerini] etkili bir şekilde kullanan ve potansiyel zoonotik risklerini vurgulayan belirgin bir HKU5-CoV soyunu ortaya koyuyor.' diye eklediler.

Araştırma, Covid-19'un Çin'deki bir laboratuvarda üretildiğini ve yanlışlıkla kamuoyuna sızdırıldığını iddia eden laboratuvar sızıntısı teorisinin merkezinde yer alan Wuhan Viroloji Enstitüsü tarafından yürütüldü.

En son yapılan araştırmada, yarasaların koronavirüslerin en yüksek oranına sahip olması ve rezervuar olarak kabul edilmesi nedeniyle, Covid-19 salgınının zoonotik bir yayılmadan kaynaklandığı belirtiliyor.

Ancak ABD'deki istihbarat teşkilatı, düşük bir güvenle de olsa, Covid'in WIV'den sızdığına inanıyor.

Yeni araştırmada, SARS ve MERS virüslerinin hayvanlardan insanlara bulaştığına dair kanıtların belgelendiği belirtilirken, 'SARS-CoV-2 için ara konakların henüz belirsiz olduğu' ifade edildi.