'Bana IBS olduğum söylendi - sonra doktorlar 30 yaşına kadar öleceğimi söylediler'

Shannin Pain'in yemek sonrası sürekli mide bulantısı ve midede yiyecek tutamama sorunu, doktorlar tarafından başlangıçta irritabl bağırsak sendromu olarak değerlendirildi. Dayanılmaz kramplar çekmesine rağmen, yardım talepleri dikkate alınmadı.

Birçok doktorun semptomlarını nasıl görmezden geldiğini, kendisine IBS, çölyak hastalığı, Crohn hastalığı için testler yaptıklarını ve hatta hemoroid önerdiklerini, ancak kolonoskopi önermediklerini anlattı.

Bu kritik ihmal, 26 yaşındaki kadını korkunç bir gelecekle baş başa bıraktı: Kemoterapiyle üç yıl, kemoterapisiz ise sadece üç ay. Kanada, Kawartha Lakes'ten içerik üreticisi Shannin, çaresiz yardım çağrılarının, vücuduna sinsice yayılan ileri evre dördüncü evre kolorektal kanser teşhisi konana kadar yanıtsız kaldığını söyleyerek hayal kırıklığını dile getirdi.

"Bir şeylerin yolunda gitmediğini biliyordum," dedi Shannin. "Bana bunun IBS veya anksiyete olduğu söylendi. Ama içten içe içimden bir ses bana bağırıyordu."

Çilesi, Ekim 2023'te yemeklerden sonra şiddetli mide bulantısı, yiyecekleri tutamama ve bağırsak hareketlerinde belirgin bir değişiklik yaşamaya başladığında başladı. "Düzenli tuvalete çıkmaktan neredeyse hiç tuvalete gidememe durumuna geçtim. Gittiğimde ise dışkım kalem inceliğindeydi.

"Bu fazla bilgi olabilir, ancak çok büyük bir tehlike işaretiydi."

Acı kısa süre sonra geldi: "Karnımın sol alt kısmında bıçak saplanır gibi kramplar oluyordu; nefes alamıyordum. İki büklüm olup nefes nefese kalıyor, karnımı tutuyordum. Sanki bir şey beni parçalıyormuş gibi hissediyordum."

Shannin, daha önce kimsenin kolonoskopi önermemiş olmasına çok öfkeli. "Beni en çok sinirlendiren şey bu," diye ifade etti.

"Kolon kanseri erken teşhis edildiğinde en kolay önlenebilen kanserlerden biri, ancak yaşım nedeniyle kimse beni ciddiye almıyordu."

Nisan 2024'te "olasılıkları elemek" için çekilen MR'ın hastaneden çıkmamasıyla hayatı dramatik bir şekilde değişti.

"Taramada bağırsaklarımın tamamen tıkandığı görüldü ve acil ameliyat için hemen hastaneye kaldırıldım," diye anlattı. "Uyandığımda kanser olduğumu söylediler."

Kolonundan tümörü çıkarıp tekrar bağlamak için yapılan ameliyatta cerrahlar, kanserin sağ yumurtalığa yayıldığını ve bunun alınması gerektiğini tespit ettiler.

Kendisine, sindirim sisteminde başlayıp yumurtalıklara yayılan nadir bir ikincil kanser türü olan Krukenberg tümörü teşhisi kondu. Aynı işlemde doktorlar 13 lenf düğümünü de aldılar ve 11'inin kötü huylu olduğunu tespit ederek peritonunun bir kısmını çıkardılar.

Anne olma şansını korumak için sol yumurtalığı kurtarıldı ve bu sayede Mayıs 2024'te yumurta toplama işlemi gerçekleştirildi ve bu işlem sırasında yedi yumurta başarıyla donduruldu.

"Hayat mücadelesi verirken doğurganlığımı kaybetme fikri yüreğimi parçaladı," diyor. "Yumurtaları alabildiğimiz için çok minnettarım. Bu bana gelecek için umut veriyor."

Ancak prognoz tamamen olumlu değildi. Karaciğeri o kadar çok tümörle doluydu ki, ameliyat söz konusu değildi.

Kendisine acilen kemoterapi uygulanması gerektiği, aksi takdirde kanserin tedavi edilemez hale geleceği söylendi.

"Kemoterapi olmadan üç aydan az ömrüm kaldığını söylediler. Kemoterapiyle belki üç yıla kadar. Donup kaldım."

Kemoterapi için göğsüne bir port takıldı ve her iki haftada bir Pazartesi günleri üç günlük bir kürle başladı. Haziran 2025 itibarıyla 27 kürden geçti ve 28. kürüne hazırlanıyor.

Ancak Shannin, ekim ve kasım aylarında kemoterapi ilaçlarından birine karşı reaksiyon göstermesi sonucu iki kez anafilaktik şok yaşayarak hayati tehlikeyle karşı karşıya kaldı.

"Boğazım düğümlendi. Nefes alamıyordum. Gerçekten öleceğimi sandım." diye anlattı.

Bu olayların ardından söz konusu ilaç kesildi ve şimdi iki farklı tedaviye devam ediyor: immünoterapi ve tedaviden sonra birkaç gün kullandığı eve götürülebilen bir kemoterapi şişesi. Zorlu rejime ve korkutucu deneyimlere rağmen, Shannin yakın zamanda bir umut ışığı gördü: Son MR'ı, karaciğerinde yeni bir büyüme olmadan, hastalığının stabil olduğunu gösterdi.

"Bazı birikintiler biraz arttı, ama endişe verici bir şey yok," diye açıkladı. "Altı haftalık kemoterapi molası verdikten sonra, kanserin patlamış olabileceğinden çok korkmuştum. Bu bana rahatlama sağladı."

Shannin, ek seçenekler arayışında kişiselleştirilmiş bütünsel onkolojiyi araştırıyor. İsviçre'de, yüksek doz C vitamini, İvermektin ve çeşitli metabolik terapiler de dahil olmak üzere, hastalığına özgü tedavileri belirlemek için ileri testler uygulayan bir naturopatik onkologla iş birliği yapıyor.

Şöyle açıkladı: "Amacım, kanımı farklı tedavilerle test etmek ve tümör hücrelerimi gerçekten neyin öldürdüğünü bulmak. Ardından, bu sonuçlarla umarım İsveç'e gidip orada tedaviye başlayacağım."

Ancak maliyetler oldukça yüksek. Tıbbi testlerden ve tedavilerden seyahat masraflarına kadar her şey kendi bütçenizden karşılanıyor.

Shannin, tedavisi için gerekli parayı toplamak ve kendisine mücadele etme şansı vermek amacıyla bir GoFundMe sayfası kurdu.

"Bu benim son umudum. Vazgeçmeye hazır değilim. Buraya kadar geldim ve savaşmaya devam edeceğim." dedi.

Şimdi, benzer sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kalabilecek diğer gençler arasında farkındalık yaratmayı hedefleyerek yolculuğunu TikTok'ta paylaşıyor: "Tek bir kişinin bile daha erken teşhis almasına yardımcı olabilirsem, buna değecek. Kimseye kanser için çok genç olduğu söylenmemeli."