Bilim insanları kanser tedavisi için bir balina ve bir sineğin DNA'sını birleştirdi: Deney böyle işliyor
Bilim insanları, onlarca yıldır bazı dev hayvanların kanser gibi yaygın hastalıklara yakalanmadan 200 yıldan fazla nasıl yaşayabildiklerini merak ediyor. Bunlardan biri de, Arktik denizlerinde yaşayan ve 18 metre uzunluğa ve 80 ton ağırlığa ulaşabilen bir tür olan Grönland balinası (Balaena mysticetus).
Bazı Grönland balinaları 150 hatta 200 yıl kadar yaşar; bu, diğer balinaların ortalama yaşam süresinin iki katıdır. Bu uzun ömür, ölçüm hatalarından kaynaklandığını düşünen uzmanlar arasında tartışma konusu olmuştur. Ancak genetik analizler, verilerin doğru olduğunu doğrulamıştır.
Biyolojik paradoks 
Filler, kusurlu hücreleri ortadan kaldırabilen bir gene sahiptir. Fotoğraf: Instagram: @oljogi
Nature dergisinde yayınlanan ve National Geographic tarafından aktarılan bir makaleye göre, bu bulgu, "Peto Paradoksu" olarak bilinen eski bir soruyu yeniden gündeme getiriyor. Bu paradoksa göre, teoride büyük hayvanların kansere daha yatkın olması gerekir çünkü daha fazla hücreye sahip olduklarında bu hücrelerin kansere dönüşme olasılığı daha yüksektir. Ancak gerçek şu ki, filler, balinalar ve diğer büyük hayvanlar bu hastalığa nadiren yakalanır.
İngiliz istatistikçi Richard Peto bu paradoksu 1970'lerde formüle etti ve o zamandan beri çeşitli çalışmalar bu paradoksu çözmeye çalıştı. 2015 yılında filler ve çıplak kör fareler üzerinde yapılan araştırmalar, bu türlerin kusurlu hücreleri yok etmekten sorumlu TP53 geninin birden fazla kopyasına sahip olduğunu ortaya koydu. İnsanlarda ise sadece bir tane var. Bu genetik kopyalanma, onlara tümörlere karşı ekstra koruma sağlıyor.
DNA'yı onaran bir gen National Geographic'in Nature dergisinde yer alan haberine göre, Grönland balinasının vücudu hasarlı hücreleri yok ediyor ancak aynı zamanda tehlikeli hale gelmelerini de engelliyor.
Araştırmacılar, bu türün, temel işlevi hücresel DNA'yı sürekli onarmak olan CIRBP adlı bir genin 100'den fazla kopyasına sahip olduğunu keşfettiler. Bu sistem, kansere yol açabilecek mutasyonları beklemek yerine, önleyici bir şekilde hareket ederek hataları birikmeden önce düzeltiyor.
Sineklerle yapılan deney 
Genetiği değiştirilmiş sinekler radyasyona karşı daha fazla direnç gösterdi. Fotoğraf: iStock
Bu genin balinanın vücudu dışında işlev görüp görmediğini test etmek için bilim ekibi, genin biyolojide yaygın olarak kullanılan bir organizmaya, meyve sineğine (Drosophila melanogaster) enjekte edilmesini sağladı. Sonuçlar şaşırtıcıydı.
Genetiği değiştirilmiş sinekler radyasyona karşı daha dirençliydi ve normal sineklerden daha uzun yaşadılar. Dahası, insan hücre kültürleri üzerinde test edildiğinde, balina genini ifade eden hücrelerin DNA'sının daha kararlı ve hasara daha az eğilimli olduğu kanıtlandı.
Bu keşifler sayesinde, gelecekte kanser hücrelerini ortaya çıktıktan sonra yok etmek yerine, DNA onarımını güçlendirmeye dayalı bir tedavi stratejisi geliştirilebilir. Yani, mutasyonlar kanseri tetiklemeden önce, kanserin genetik kökenini önlemek mümkün olabilir.
Soğukla aktive olan bir gen 
banyo Fotoğraf: iStock
Bulgular umut verici olsa da, bilim insanları bu genin doğrudan insanlara uygulanabileceğini söylemek için henüz çok erken olduğunu belirtiyor. Ancak ekip, insanlarda CIRBP aktivitesini etkinleştirmenin veya artırmanın yollarını araştırmayı şimdiden düşünüyor.
Soğuk duş veya düşük sıcaklıklara maruz kalma gibi bazı günlük uygulamalar, genin soğuk tarafından aktive edilmesi nedeniyle bu mekanizmayı uyarabilir. Araştırmacı, "Genom devamlılığını iyileştirmenin farklı yolları var," diye açıkladı. "Bir sonraki adım, aynı yolu insanlarda düzenleyip düzenleyemeyeceğimizi görmek."
Gelecek için bir keşif
CIRBP, yaşlanma karşıtı ve kanser önleme tedavilerinde önemli ilerlemeler sağlayacaktır. Fotoğraf: iStock
Çalışma, kanser ve yaşlanmayla mücadelede yeni bir araştırma alanı açıyor. Yalnızca kötü huylu hücreleri yok etmeye odaklanmak yerine, gezegendeki en uzun yaşayan türlerden DNA'nın daha uzun süre optimum durumda nasıl korunacağını öğrenmeyi öneriyor.
Sonuçlar doğrulanırsa, Grönland balinasının CIRBP geni, insan ömrünü uzatan ve yaşa bağlı hastalık riskini azaltan tedavilerin temeli olabilir.
eltiempo


