Beynimizin küçük bir bölgesi, daha uzun ve sağlıklı yaşayıp yaşamayacağımıza karar veriyor.


Bazı insanlar hedeflerine istikrarlı bir şekilde ulaşmayı başarırken, bazıları neden erken pes ediyor? Cevap sadece iradede değil, aynı zamanda biyolojide de yatıyor. Uzun ömür uzmanı Nils Behrens, ön orta singulat korteksin (aMCC) motivasyon ve azim için bir kontrol merkezi olarak nasıl davrandığını açıklıyor.
Bazı insanlar iddialı bir hedefi istikrarlı bir şekilde takip etmeyi başarırken, diğerleri neden erken pes ediyor? Cevap sadece iradede değil, aynı zamanda biyolojide de yatıyor. Sinirbilimciler , ön orta singulat korteksin (aMCC) motivasyon ve azim için bir tür kontrol merkezi gibi davrandığını keşfettiler. Beynin ön kısmındaki bu alan, bir eylemin maliyetlerini ve faydalarını analiz ederek azimli olup olmadığımızı belirler.
Bu, uzun ömür araştırmaları açısından oldukça ilgi çekici: Sağlıklı alışkanlıklarını uzun yıllar boyunca sürdürenler, daha uzun ve daha canlı bir yaşam sürme şanslarını artırıyorlar. İşte tam da bu noktada aMCC devreye giriyor.
Nils Behrens, Sunday Natural'da Marka Sorumlusu, "Healthwise" podcast'inin sunucusu ve Fresenius Uygulamalı Bilimler Üniversitesi'nde öğretim görevlisidir. UZMANLAR Çemberimizin bir üyesidir. İçerik, kişisel uzmanlığına dayanan kişisel görüşlerini temsil etmektedir.
Motivasyon genellikle tamamen bir karakter meselesi olarak görülür. Ancak araştırmalar, zorlu görevlerle karşılaştığımızda aMCC'nin (otonom bilişsel kontrol merkezi) ölçülebilir derecede aktif olduğunu göstermektedir. Bu merkez, yalnızca çabayı değil, aynı zamanda ödül olasılığını da değerlendirir. Fayda yeterince önemli görünüyorsa, vücuda yorgunluk veya acıya rağmen devam etmesi için sinyal gönderir.
Bu yetenek, uzun ömürlülükle derinden bağlantılıdır. Sağlıklı rutinler -ister günlük egzersiz, ister dengeli beslenme, ister stres yönetimi olsun- tek seferlik kararlar değil, tekrarlanan öz disiplinin sonucudur. Beyinde aktif bir motivasyon merkezi olmadan, sürdürülebilir yaşam tarzı seçimleri yapmak neredeyse imkansızdır.
fMRI gibi görüntüleme teknikleri, bilinçli olarak efor sarf ettiğimizde aMCC'nin güçlü bir tepki verdiğini göstermektedir. Özellikle ilginç olanı: Bu beyin bölgesinde daha yüksek bazal aktiviteye sahip kişiler, ister sporda, ister işte veya bilişsel testlerde olsun, uzun vadede daha fazla dayanıklılık ve daha iyi performans sergilemektedir.
Bu, sağlıklı uzun ömür araştırmaları için önemli bir ipucudur. Azim, yalnızca kısa vadeli başarıyı değil, aynı zamanda on yıllar boyunca sağlıklı kalma süremizi de belirler. Düzenli egzersiz yapan, yeterince uyuyan ve beslenmesine dikkat eden kişiler, kardiyovasküler hastalık, diyabet veya bunama riskini önemli ölçüde azaltır.
İyi haber: aMCC esnektir; eğitilebilir. Zihinsel ve fiziksel egzersizler, bu beyin bölgesinin aktivitesini ve bağlantısını güçlendirebilir. Bunlar şunlardır:
- Dayanıklılık sporları: Düzenli antrenman sadece kalp ve kasları geliştirmekle kalmaz, aynı zamanda rahatsızlığa dayanma yeteneğini de geliştirir.
- Farkındalık ve meditasyon: Çalışmalar, meditasyon yapan bireylerin aMCC üzerinde daha fazla kontrol geliştirdiğini göstermektedir.
- Bilişsel zorluklar: Yeni diller veya müzik aletleri öğrenmek de bu motivasyon merkezinin etrafındaki ağı harekete geçirir.
Tüm bunlar beyin için uzun vadeli bir güncelleme gibi işlev görüyor ve dolayısıyla uzun ömre doğrudan katkıda bulunuyor.
Tıpta, davranışsal biyobelirteçlerden (sağlığımız hakkında bir şeyler öngören ölçülebilir özellikler) giderek daha fazla söz ediliyor. aMCC böyle bir belirteç olabilir. Sadece sağlıklı rutinler başlatmayı değil, aynı zamanda bunları uzun vadede sürdürmeyi de başaranlar, bu beyin bölgesini sürekli olarak aktif hale getiriyor.
Sonuç: Sadece daha uzun süren değil, aynı zamanda daha kaliteli bir yaşam sunan bir yaşam. Motivasyon, hücrelerimizi koruyan, stresi azaltan ve iyileşme süreçlerini destekleyen bir kaynak haline geliyor.
Uzun ömür yalnızca genler veya çevresel faktörlerle belirlenmez. Aynı zamanda beynin, özellikle de uzun vadeli hedefleri sürekli olarak takip etme yeteneğinin de bir meselesidir. aMCC, bir tür içsel navigasyon sistemi gibi davranarak bizi sürekli olarak yeniden hizalar: kısa vadeli ödüllerden uzaklaşır ve nihayetinde ömrümüzü uzatacak eylemlere doğru yöneliriz.
Azmin yalnızca bir erdem olduğuna inanan herkes, biyolojiyi küçümsüyor demektir. Oysa biyoloji, ölçülebilir bir beyin fonksiyonudur ve sağlıklı, uzun bir yaşamın olmazsa olmaz anahtarıdır.
Bu bizi uzun ömür konusuna geri getiriyor: Beyindeki aktif, eğitilmiş bir motivasyon merkezi fark yaratabilir; ister sadece sağlıklı yaşam tarzlarından bahsedelim, ister onları onlarca yıl yaşayalım.
FOCUS





